Kel Kantocu
Kel Kantocu
Kel Kantocu
Kel Kantocu

Kel Kantocu

Kel Kantocu Eugene IONESCO`nun ilk, absürt tiyatronun da en bilinen eseridir. Eğitimli ve toplumun üst tabakalarından olan iki çiftin tam bir iletişimsizlik hali içinde gündelik sohbetinden ibaret, peş peşe gelen ve çağrışımlarla sıralanan sözcük dizinlerinden oluşmaktadır. Ionesco, modern öncesi dönemden insanlığa miras kalan, ama insanın zekâsı ile reddettiği diğer bütün kavramlar gibi dilin de anlamsızlaşmasını, yani iletişim aracı olmak yerine iletişimin önünde engel haline gelmesini, yabancı dil öğrenmeye çalışan insanın karşılaştığı yeni dil (İngilizce) karşısındaki saçma durumunu kullanarak anlatmaya çalışmıştır. 2. Dünya savaşı sonunda gelen büyük yıkım, Descartes ile formüle edilen Rasyonalizm’in karşısına varoluşçuluğu getirmiştir. ‘Düşünüyorum öyleyse varım’ sihirli formülü düşünen insanın getirdiği büyük yıkım karşısında anlamını yitirmiştir. Güzel günleri inşa etmesi beklenen bilimin getirdiği yıkım, modern insanın gözündeki tek kurtarıcı olan bilime de “İnancın” ortadan kalkmasına neden olmuştur. İnsanın içine düştüğü karamsar “Anlamsızlık” tiyatroda kendi biçimini, karanlık komediyi, absürt tiyatroyu ortaya çıkarmıştır. İnsan yıkım içinde anlamsızca debelenmeye mahkûmdur. Çünkü köklerini reddetmiştir. Yakin Tiyatro, metne yaptığı eklemeler ile modern insanın reddettiği ve artık kendine “saçma” gelen gelenek ile Ionesco’nun metninde anlatılan modernlerin “absürt” yaşantısını karşılaştırmaya çalışmaktadır. Bu karşılaştırmanın daha net ortaya konabilmesi için tiyatromuz daha önceki oyunlarında olduğu gibi fiziksel tiyatro yöntemine başvurmuştur. Oyunda iki boyutlu oyunculuktan faydalanılarak doğal oyunculuk karşısında bir zıtlık oluşturulmuştur. Sahne üstünde oluşan bu zıtlık, modern ve geleneksel olan, absürt ve saçma kavramları hakkında seyircinin zihninde soru işaretleri oluşturulmaya yardım etmektedir.

Oyuncular

Alev Sarıkaya / Umut Alper

Derya Divan

Erkan Yücel

Mustafa H. Koca

Sinemis Kamer Şahin

Tuna Şahin

Künye
tr_TRTürkçe